19 Ağustos 2010 Perşembe

Kur'an Okuyalım

Çoğu müslüman kardeşimiz Kur'an-ı Kerim okumadıklarını bilmediklerinden yakınarak Allah'ın (c.c) kelamını okumaktan geri dururlar. Bununla birlikte Kur'an-ı öğrenmek için veya okumak için çaba da sarfetmezler.

Diyelim ki Kur'an okumayı sonradan öğrendiniz. Okumaktan çekiniyorsunuz, korkuyorsunuz. Hatalı olarak okumak sizi tedirgin ediyor. İşte bu duruma da Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) buna bir açıklık getirmiş, adete içimize su serpmiş. Mealen buyuruyorlar ki:

"Kim de Kur'an-ı kekeleyerek okur ve bu okuyuşta zorluk çekerse, onun için iki kat ecir (mükafat,sevap) vardır" (Buhari,Muslim) 

Bu yetmediyse bir müjde daha:

"Kur'an okuyan kimse için bir vekil melek tayin edilmiştir. Bu melek, Kur'an'dan bir bölüm okuduğu halde telaffuz edemeyen okuyucunun bu hatasını düzeltip, Allah nezdine yükseltir

Umalım ki bu mübarek sözler, ortaya konulacak her türlü mazeretleri beri taraf eder.



Bu arada aklıma gelen bir öyküyü aktarmak istiyorum. Torunuyla birlikte yaşayan bir yaşlı adam varmış. Bu dam fırsat buldukça Kur'an okurmuş. Küçük torunu da onunla beraber Kur'an okumaya dururmuş. Bir gün torunu dedesinin yanına giderek, arapça bilmediği için okuduğu Kur'an'ı anlamadığını; bu durumda niye Kur'an okuduğunu sormuş. Dedesi yerinden kakmış ve içi kömür dolu pislenmiş bir sepeti boşaltarak sepeti torununa vermiş ve nehire gidip bu sepeti su ile doldurup kendine getirmesini istemiş. Çocukta dedesinin dediğini yapmaya çalışmış ama çocuk  ne kadar uğraşırsa uğraşsın nehirden dönene kadar hep su deliklerden boşalmış halde dedesinin yanına varabiliyormuş. Ne kadar hızlı gidip geldiyse de bir faydası olmamış. Çocuk son denemesinde çaresiz bir şekilde dedesinin yanına varmış ve "Gördün mü dede, bir faydası yok işte" demiş. Dedesi "Demek faydası olmadığını düşünüyorsun? O zaman sepetin içine bak bakalım demiş." Çocuk ilk defa sepetin içine dikkatlice bakınca görür ki, daha önceden kömür dolu pis olan sepet şimdi tertemiz bir hale dönüşmüş. Dede "İşte oğul, Kur'an okuyunca onu anlamayabilirsin veya okuduktan sonra her şeyi anımsamayabilirsin, ama işte bu sepet gibi Kur'an okuyunca senin de için ve dışın değişime uğrar, temizlenir" demiş. Elbette Kur'an-ı Kerim'i yüzünden okumak asla küçümsenmemelidir. Ancak Kur'anı mealinden okumak, tefsirlerle kavramaya çalışmak da ihmal edilmemelidir. [1]

Kendimden örnek vermek gerekirse ben Kur'an okumayı çok iyi bilmiyordum. Harfleri tanıyordum, ama Kuran'ı yüzünden okumaya çalışınca zorluk çekiyordum. İlk olarak Yasin-i Şerif'i kelime okunuşuna bakarak bire bir çalıştım ve en azından Yasin Suresini okuyabilecek hale geldim. Neticede Yasin suresi Kuran'ın kalbiydi ve onu okuyabilmek bile benim için önemliydi. Daha sonra Kuran-ı Kerim'i sesli dinleyerek takip etmeye ve dinleyerek okumaya çalıştım. Bu sayede Kur'an-ı ilk defa hatmedebildim. Bu şekilde ayrıca Kur'an okumam da iyileşmişti. Şimdi sırada yardım almadan Kur'an-ı kerim'i yüzünden okumak vardı. Bazen bazı yerlerde takılsam da neyse ki buna da sonunda muvafık oldum. Hala Kuran-ı Kerim'i çok güzel okuduğumu iddia edemem ama geliştirmek için çaba sarfediyorum. Bunun yolu da Kuran'ı çok okumaktan geçiyor. Bundan sonra Kuran'ı seri bi şekilde okumak, tecvidli okumak ve belki de Arapça öğrenerek Kuran'ı anlayarak okumak var.

Siz de benim gibi az da olsa düzenli çalışarak yavaş yavaş Kur'an okumanızı güzelleştirebilirsiniz. Ayrıca Kuran okurken 1 sayfa Arapçasından 1 sayfa da Türkçe mealinden okumak bence daha iyi olacaktır.

Kur'an Okumak İçin Tıkla

Hiç yorum yok: