25 Temmuz 2011 Pazartesi

21. Yüzyılda Cahiliye Devri

Evet, cemiyet öyle bir hâle giriftar olmuştu ki;
- bütün insanî değerler ters yüz edilmiş,
- fazîletler ayıp, ayıp ve kusurlar ise birer fazîlet gibi itibar görmeye başlamıştı.
- Canavarlık alkışlanıyor ve insanlık horlanıyordu. Kurtlar çoban olmuş çalım çakıyor; koyunlar bu merhametsiz çobanların elinde inim inim inliyordu.
- Fuhuş, zina, ahlâksızlık öyle yaygınlaşmıştı ki, çoğu kimse babasını bilmiyor ve tanımıyordu. Haseb ve nesep bütün bütün kuruyup gitmişti.
- İçki ve kumar hiç de ayıp sayılan şeyler değildi.
- İnsanları hor görmek, aşağılamak normal bir hâdise gibi değerlendiriliyor, çeşit çeşit spekülasyonlarla insanlığın kanını emmek marifet ve akıllılık sayılıyordu.

...

Evet, onlardan herhangi biri kız çocuğu olduğu müjdesini aldığı zaman, öfkeden yutkunup duruyor.. bu yüzden de yüzü simsiyah kesiliyor ve bu acı müjdeden dolayı halkın içine çıkıp görünmekten de utanıyordu. O böyle bir haberi o kadar kötü buluyordu ki, kaybolmak, gizlenmek, bir deliğe girip saklanmak istiyor ve iki alternatiften birine katlanmak zorunda olduğuna inanıyor, tereddütler içinde bocalıyor ve bir karar veremiyordu: Ya cemiyet içinde düştüğü horluğa katlanıp o çocuğu hayatta bırakacak veya şerefini temizlemek için (!) o kız çocuğunun vücudunu ortadan kaldıracaktı.
Fethullah Gülen Hocaefendi bu satırları Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) 'den önceki cahiliye dönemindeki hali tasvir etmek için Sonsuz Nur adlı eserinde yazmıştı.

Bir an insan bu satırları okurken sanki Hocaefendi günümüzü anlatıyor sanabiliyor.

Cahiliye devrinde : İçki ve kumar hiç de ayıp sayılan şeyler değildi.
Artık kumar piyango, bahis adı altında devlet eliyle oynatılıyor. İçki içmemek bazı kesimlerce ayıp sayılır, içki normalce alınıp satılıyor ve içiliyor.

Cahiliye devrinde : Bütün insanî değerler ters yüz edilmiş, fazîletler ayıp, ayıp ve kusurlar ise birer fazîlet gibi itibar görmeye başlamıştı.
Yalan söylemek; özellikle esnafın vergi kaçırması, malını haksız karla satması, malına hile karıştırması; rüşvet almak ve vermek -örneğin trafik cezasından kurtulmak için polise rüşvet vermek ve polisin de maaşının azlığını bahane ederek rüşvet istemesi-; tüm bunlar normal kabul ediliyor. Dürüstlük ayıp sayılıyor, devletin malı deniz yemeyen domuz mantığı güdülüyor.

Cahiliye devrinde : Fuhuş, zina, ahlâksızlık öyle yaygınlaşmıştı ki, çoğu kimse babasını bilmiyor ve tanımıyordu. Haseb ve nesep bütün bütün kuruyup gitmişti.
İçki içmek, zina, eşcinsellik zamanımızda normal kabul ediliyor. Televizyonlar, gazeteler bu pisliklerin adeta teşviğini, reklamını yapıyor. Müslümanlar gözünü dikmiş Binbir geceleri, Aşk-ı Memnuları heyecanla seyrediyor. Bunlar sanki normal kabul ediliyor.

Cahiliye devrinde : Canavarlık alkışlanıyor ve insanlık horlanıyordu. Kurtlar çoban olmuş çalım çakıyor; koyunlar bu merhametsiz çobanların elinde inim inim inliyordu.
Batılı güçler demokrasi getirmek bahanesiyle müslüman ülkeleri ardı ardına işgal ediliyor, Filistin'de İsrail zulmü devam ediyor ama herkes bu olan bitene seyirci kalıyor, hatta alkışlıyor.

Cahiliye devrinde bile üç aylar boyunca savaşılmaz, insanlar birbirini öldürmezmiş.
Şu zamanımızda ise ülkemizde terör saldırıları altında müslüman müslümanı katlediyor, kimileri de Kürt milliyetçiliği adı altında buna alkış tutuyor.

Cahiliye devrinde insanlar kız çocuklarını fakirlik korkusu, namus korkusuyla vb. sebeplerle öldürülürmüş
Peki insanlar kız çocuklarını zamnımızda öldürmüyor mu sanıyorsunuz? O zaman şu haberi okuyun : [Pakistan'da bebek kıyımı] Haberde şöyle diyor: "Kız çocukları bir yük olarak görülüyor. Onlara başkasına ait olan bir mal gözüyle bakıldığı için, para kaybı oldukları düşünülüyor ve eğitimlerine önem verilmiyor… Sonra bu kızlar evlendiğinde, ailelerine büyük bir çeyize mal oluyorlar… Bu da öldürülmelerinin bir sebebi". Üstelik bu vahşet müslüman bir ülkede yapılıyor. Allah'ın (c.c) “Fakirlik yüzünden çocuklarınızı öldürmeyin; sizin de onların da rızkını Biz veririz.” (En’am, 6/151) emri görmezden geliniyor.

Bunun dışında günümüzde öyle ki hatta namaz kılmak, zekat vermek, kurban kesmek, hacca gitmek kimi çevrelerde ayıp bir şeymiş kabul ediliyor. Başörtülülerin üniversitelere alınmadığı yetmiyormuş gibi, bir çok şirket başörtülü hanımları işe almıyor, özel şirketler çalışanlarına vakit namazları için hatta Cuma namazı için bile izin vermiyor. İnsanlar namaz kıldığı için, Kur'an okuduğu için, ailelerinde başörtülü kimseler olduğu için ordudan atılıyor.

Hiç yorum yok: