22 Ocak 2007 Pazartesi

Şeytanın ve Şerlerin Yaratılmasındaki Hikmet

Şer olan, şeytanın yaratılması değil, ona tâbi olup şer işlemektir. Bu herhangi bir cinayete, o cinayette kullanılan bıçak veya tabancanın değil de, cinayeti işleyen ellerin gerçek sebep olarak gösterilmesi gibidir. Buna bir misal de ateşin değil de ateşe dokunmanın şer olması verilebilir.

İnsanda çokça kabiliyetler vardır. Evet, bir çekirdekten koca bir ağaca kadar ne kadar mertebeler varsa, insanda bundan daha da ziyade mertebeler vardır. Belki zerreden Güneşe kadar mertebeler var. Bu kabiliyetlerin ortaya çıkması elbette bir hareket ister.

Şeytan ve diğer zararlı şeyler, insanı arkadan kovalayan rakip bir maratoncu gibidir. İnsanın hedefe varabilmesi, muzaffer olabilmesi için, peşini bir an olsun bırakmayan bu ezelî rakibini aşabilmesi, geride bırakması ve ondan daima önde ve daha ileride olması gerekmektedir.

Yoksa şeytanların ve zararlı şeylerin varlığı olmasaydı, melekler gibi insanların da makamları sabit kalırdı. Ebu Bekirler ile Ebu Cehillerin farkı ortaya çıkmazdı.


Hiç yorum yok: